Yüzyıllardır bereket ve şifanın sembolü olan yanı sıra tüm sektörlerde kullanım alanı bulanan zeytin ve zeytinyağı aslında Türkiye coğrafyası için bir velinimet.  

 Ben Eda Şahin, Tale’s Zeytinyağın marka kurucusu, toprak ve zeytin sevdalısı..Benim toprağa olan ilgim, Adana’da doğup büyüdüğüm memlekette, babamın bahçesindeki portakal ağaçlarına çıkıp dalından koparıp yediğim o güzelim meyvenin kokusuyla başladı.Ve daha sonra evlenip Denizli’ye yerleşince, zeytinyağı mucizesine sevdam başladı. Hiç unutmam, 92 yaşındaki dedemin o doğranmış domatesine zeytinyağ dökerek yediği an.. dayanamayıp ben de ucundan tadınca öylesine doğal ve leziz tat ile karşılaştım ki bu toprakların kutsal ve bereketli olduğunu bir kez daha hatırladım ve bu ilgi, güçlü bir motivasyona ve bir tutkuya dönüştü.

İlk hasadımızı altı sene önce yapmaya koyulduk. Yağlarımızda iki ayrı bahçenin iki ayrı tadı, kokusu var. Biri Ege Denizi’nin kokusunu veren İzmir Erkence zeytini diğeri Menderes Nehri’nin çevresinde nar ve üzüm ağaçlarının ahenkle dans eden Denizli sarı yamalak zeytini. Hasat zamanı gelince de tek tek elle toplar, sıkımhanede zeytini işler ,altın iksire dönüşmesini bekler ve daha sonra ısı, ışık ve havaya mağruz kalmadan da ambalajlarız.

Dedem bana Tale’s i emanet ederken onu bebeğim gibi sahiplendim ve ilgilendim, beş yaşındaki oğlumla yaşıt olan ağaçlarımız da var, 100 yaşında olan olan ağaçlarımız da.. Ee ne de olsa “ölmez ağaç” diye boşuna denmemiş.

Doğa, toprak sevgisi ve üretme isteği ile, her gün ‘nasıl daha iyisini yaparız?’ diye birlikte düşünüyor, fikir üretiyoruz. Kendi bilgi, beceri ve donanımızı arttırmak için sürekli geziyor, araştırıyor sorguluyor ve eğitimler alıyoruz. Hem benim kişisel amacım hem Tale’s’in misyonu insanlara fayda sağlamak, değer yaratmak. Ailem dahil herkese şifa vermesi, sofralara doğallık, saflık, lezzet, ömrünüze sağlık katması için canla başla çalışıyoruz.